Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi: Erken Müdahalenin Hayati Önemi
Pediatrik fizik tedavi ve rehabilitasyon, bir çocuğun hareket kabiliyetini, sosyal hayata katılımını ve nihayetinde yaşam kalitesini doğrudan etkileyen, kritik bir uzmanlık alanıdır. Erken teşhis ve doğru zamanda başlatılan kapsamlı tedavi programları, beynin en dinamik öğrenme dönemi olan nöroplastisite penceresinden maksimum faydayı sağlamayı hedefler. Bu uzmanlık raporu, Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi hizmetlerinin temel prensiplerini, gelişimsel gecikmelerdeki kritik rolünü, skolyoz gibi postürel bozuklukların yönetiminde uygulanan bilimsel kanıtlarla desteklenen uzman yaklaşımları (Schroth Metodu ve NDT/Bobath) detaylandırmakta ve İstanbul bölgesindeki aileler için güvenilir rehberlik sunmaktadır.
Bu alanda uzmanlaşmış fizyoterapistler, çocukluk çağında karşılaşılan geniş bir yelpazedeki sorunlara çözüm sunar. Bu sorunlar sadece Serebral Palsi ve Kas Distrofisi gibi nörolojik durumlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda skolyoz, tortikollis ve yürüme bozuklukları gibi ortopedik problemleri, brakial pleksus yaralanmalarını ve her türlü gelişimsel motor gecikmeyi de kapsar. Bu kapsamlı yaklaşım, uygulanan çocuk fizik tedavi programının her bireyin yaşına ve özel tanısına göre tamamen özelleştirilmesi zorunluluğunu ortaya koyar ve erken müdahalenin önemini vurgular.
Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi – Erken Müdahalenin Temeli

Pediatrik Rehabilitasyon: Tanım ve Hayati Önemi
Pediatrik rehabilitasyon, motor gelişim gecikmeleri, kas-iskelet yaralanmaları veya Serebral Palsi (SP), Spina Bifida, Kas Distrofisi gibi nörolojik bozukluklar yaşayan bebek, çocuk ve ergenlerde hareket kabiliyetini optimize etmeyi amaçlayan, klinik ve ev tabanlı programların bütününü kapsayan multidisipliner bir disiplindir. Bu alan, çocuğun fiziksel iyileşmesinin yanı sıra, psikososyal gelişimini, bilişsel becerilerini ve bağımsız günlük yaşam yetisini desteklemeyi hedefler. Erken teşhis ve müdahale, özellikle bebek fizik tedavi süreçlerinde büyük bir fark yaratır. Rehabilitasyon sürecinin kalitesi, multidisipliner bir ekip çalışmasına bağlıdır.
Pediatrik nörologlar, fizyoterapistler, ergoterapistler, dil ve konuşma terapistleri ve psikologlar iş birliği içinde çalışarak, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun, kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturur. Bu bütüncül yaklaşım, erken teşhis ile birleştiğinde, çocuğun potansiyeline ulaşmasında en büyük rolü oynar. Bazı gelişimsel gecikmeler erken destekle tamamen kapatılabilirken, Otizm gibi nörogelişimsel engellerde ise erken müdahale, çocuğun günlük yaşam aktivitelerine daha aktif katılımını sağlayarak bağımsızlığını maksimize etmede kritik öneme sahiptir.
Nöroplastisite Penceresi ve Kritik Dönemler
Pediatrik rehabilitasyonu genel fizik tedaviden ayıran en önemli özellik, çocuklarda büyüme ve gelişmenin hem fiziki hem de ruhsal olarak dinamik bir süreç içinde devam etmesidir. Çocuklar minyatür yetişkinler değildir; tedavi planları, sürekli değişen bu gelişim evrelerine göre adapte edilmelidir. Tedavinin etkinliğinin temelinde, beynin hasar sonrasında kendini yeniden organize etme ve yeni hareket paternlerini öğrenme yeteneği, yani nöroplastisite yer alır.
Yaşamın ilk yılları, nöroplastisitenin en yüksek olduğu ve motor öğrenmenin en hızlı gerçekleştiği kritik dönemlerdir. Bu dönemde başlatılan yoğun ve hedefe yönelik terapi, beynin hasarlı yolları atlayarak yeni bağlantılar kurmasını (yeniden programlama) mümkün kılar. Bu yüzden uzmanlar, etkili bir çocuk fizik tedavi programı oluştururken bireyselleştirilmiş ve yoğun bir yaklaşım benimser. Tedavi hedefleri, bu dinamik sürece uygun olarak kademeli bir sıra izlemelidir: önce başı dik tutma, sonra oturma, emekleme, yürüme gibi temel fonksiyonların sırayla kazanılması amaçlanır. Erken müdahale, bu kritik pencereden faydalanarak çocuğun gelecekteki fonksiyonel kapasitesini doğrudan belirler.
Güvenilir Adresiniz: İstanbul’da Pediatrik Uzmanlık
İstanbul gibi büyük metropollerde, ailelerin uzun süreli ve düzenli rehabilitasyon gerektiren durumlarda, merkezi ve güvenilir uzman merkezlere erişimi büyük önem taşımaktadır. Merkezimiz, güvenilir ve bilimsel dayanağı olan Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi hizmetlerini, kanıta dayalı, multidisipliner yaklaşımla hem Avrupa Yakası hem de Anadolu Yakası’ndaki ebeveynlere ulaşmaktadır. İstanbul ve çevre bölgelerdeki ailelerin, çocuklarının gelişim yolculuğunda yanlarında olmak için, tüm tedavi seçeneklerimizi ve uzmanlık alanlarımızı detaylı görmek adına Hizmetlerimiz sayfasını ziyaret etmeleri önerilir.
Gelişim Geriliğinde Fizik Tedavinin Rolü
Gelişimsel gecikmeler, motor, dil, bilişsel, sosyal-duygusal veya öz bakım becerilerinde yaşa uygun becerilerin beklenen sürede kazanılamaması durumudur. Fizik tedavi, özellikle kaba motor beceriler (yürüme, koşma) ve ince motor beceriler (nesne kavrama, kalem tutma) gibi alanlarda görülen gecikmelerin giderilmesinde merkezi bir rol oynar.
Motor Gelişim Kilometre Taşları: Ne Zaman Endişelenmeli?
Ebeveynlerin kaygılanmaması gereken doğal değişkenlikler olsa da, bazı spesifik motor kilometre taşlarına ulaşmadaki gecikmeler, profesyonel müdahaleyi gerektiren önemli uyarı sinyalleridir. Fizyoterapistler, çocukların gelişimini standart kilometre taşlarına göre titizlikle değerlendirir. Örneğin, 4. ayda başı dik tutamama, 8. ayda desteksiz oturamama veya 18. ayda yürüyememe gibi durumlar, gelişimsel gerilik şüphesi için acil değerlendirme gerektiren durumlardır. Bu net ve yaşa özgü eşikleri detaylandırmak, ebeveynlerin “bebek fizik tedavi” aramalarında çocuklarının durumunu daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Nörogelişimsel Terapi (NDT/Bobath Yaklaşımı): Hareketin Yeniden Programlanması
Nörogelişimsel Terapi (NDT), uluslararası alanda Bobath Konsepti olarak da bilinir ve özellikle Serebral Palsi (SP) gibi nörolojik bozukluklarda beynin yeniden organize etme yeteneğine dayanır. NDT, katı bir metot değil, çocuğun mevcut performansını gözlemleme, analiz etme ve yorumlama yoluyla bireysel problem çözmeye odaklanan dinamik bir yaklaşımdır.
Temel Kilit Prensip: NDT yaklaşımında, çocuğun duruş kontrolünü ve fonksiyonel görev performansını doğrudan etkileyen kas tonusunu düzenlemek hayati önem taşır. Terapistler, hareket düzenini optimize etmek için özel taşıma (handling) tekniklerini kullanır.
Tedavinin stratejik değeri, pasif uygulamaların ötesinde, aktif öğrenme ve görev tabanlı eğitimi merkeze koymasıdır. Çocuğun tedavi seanslarına aktif katılımı teşvik edilir ve amaç, motor beceri artışının yanı sıra fonksiyonel aktivite kısıtlılıklarını gidermek, böylece çocuğun sınırlılıkları içinde maksimum bağımsızlık düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Fonksiyonel eğitim, sinir sisteminin yeniden programlanması için kritik bir zorunluluktur. Gelişimsel gecikmelerin erken tedavisinde uyguladığımız kanıta dayalı yöntemler hakkında daha fazla bilgi almak için Tedavilerimiz sayfamıza göz atabilirsiniz.
Bebeklerde Kas Tonusu Bozuklukları: Tanı ve Uzman Tedavi Yaklaşımları
Kas tonusu, kasların pasif harekete karşı gösterdiği dirençtir ve kas zayıflığından farklı bir kavramdır. Bebeklerde görülen kas tonusu bozuklukları, hareket ve gelişim üzerinde belirleyici etkilere sahiptir.

Hipotoni ve Hipertoni: Kritik Farklar ve Belirtiler
Hipotoni (Düşük Tonus): Halk arasında “gevşek bebek sendromu” olarak da bilinen hipotoni, kas tonusunun azalmasıdır. Hipotonisi olan bebeklerde motor becerileri etkileyen gelişimsel gecikmeler yaşanabilir; bunlar arasında dik oturma, emekleme ve yürümede güçlükler sayılabilir. Erken doğum, Serebral Palsi, hipotiroidizm veya omurilik yaralanması gibi durumlar hipotoniye yol açabilir. Fizik terapi, hipotoni tedavisinin temelini oluşturur.
Hipertoni (Yüksek Tonus): Çok fazla kas tonusuna sahip olma durumudur. Hipertonik bebeklerin kasları serttir ve bu sertlik nedeniyle kollarını ve bacaklarını hareket ettirmekte zorlanırlar. Hipertoni tedavisinde amaç, hareket kabiliyetini artırmak, düşme riskini azaltmak ve kas spazmlarını yönetmektir. İlaç tedavisi veya cerrahi müdahale (kas uzatılması) bazen ek olarak gerekebilir.
Erken Müdahale Modelleri: SAFE Yaklaşımı ve Tedavi Çeşitliliği
Riskli yenidoğan bebeklerde (özellikle ton bozukluğu olanlar), ileride gelişebilecek nörogelişimsel problemlerin önlenmesi için kanıta dayalı erken müdahale yaklaşımları büyük önem arz etmektedir.
Türkiye’de geliştirilen ve Gazi Üniversitesi tarafından temelleri oluşturulan SAFE (Duyusal Stratejilere, Aktivite Tabanlı Motor Eğitime ve Çevresel Zenginleştirmeye Dayalı Aile İşbirlikçi Erken Müdahale Yaklaşımı) modeli, erken müdahalede ailenin aktif katılımını merkeze koyar.
Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi kapsamında ton bozukluklarının tedavisinde Fizik Terapi (kas kuvveti ve stabilizasyon), Konuşma Dili Terapisi ve Duyu Bütünleme (Ergoterapi) temel ayakları oluşturur. Özellikle Duyu Bütünleme Terapisi, Otizm spektrum bozukluğu veya dikkat eksikliği olan çocuklarda kritik rol oynar; çocuğun çevresine uygun motor ve duyusal yanıtlar verebilmesini destekler.
Evde Fizyoterapi ve Çevresel Zenginleştirme
SAFE modelinin temel prensiplerinden biri olan çevresel zenginleştirme, tedavinin çocuğun günlük yaşam ortamında sürdürülmesini vurgular. Ton bozukluğu olan bebekler genellikle hassas olduklarından, ev ortamında tedavi almak hem konfor hem de öğrenme kalitesi açısından avantaj sağlar. Çocuğun doğal ortamında (oyuncakları, mobilyaları arasında) çalışılması, motor kazanımların günlük yaşama entegrasyonunu hızlandırır.
Bu nedenle, kliniğimizin İstanbul Evde Fizyoterapi hizmeti, özellikle Ataşehir, Kadıköy, Maltepe gibi Anadolu Yakası ilçelerindeki ve Bakırköy, Beşiktaş gibi Avrupa Yakası’ndaki aileler için tedaviye kesintisiz devam etme imkanı sunmaktadır. Evde fizyoterapi, özellikle ton bozukluğu olan bebekler için gereken yoğun bebek fizik tedavi uygulamalarının, çocuğun doğal ve güvenli çevresinde yapılmasını sağlar. Evde fizyoterapi, aile işbirliğini maksimize ederek tedavi çıktılarının iyileşmesine doğrudan katkı sağlar.
Skolyoz Tedavisinde Schroth Yöntemi Nedir?
Skolyoz, omurgada 10 derecenin üzerinde lateral eğrilik (yana doğru) ve omurganın kendi ekseni etrafında dönmesi (rotasyonel deformite) ile karakterize edilen, çocuk ve ergenlerde görülen üç boyutlu bir postürel bozukluktur.
Konservatif Tedavide Schroth’un Rolü
Skolyoz tedavisinde amaç; eğriliğin derecesine, hastanın yaşına ve ilerleme riskine göre belirlenir. Tedavi seçenekleri gözlem, korse kullanımı ve Skolyoza Özel Fizyoterapi Egzersizleri (PSSE) gibi cerrahi olmayan yaklaşımları içerir. Konservatif tedavide en önemli egzersiz metodlarından biri, Katharina Schroth tarafından geliştirilen üç boyutlu düzeltme prensiplerine dayanan Schroth Yöntemidir.
Bilimsel Kanıt Düzeyi: Schroth yönteminin skolyoz tedavisindeki etkinliği, güncel literatürde Seviye 1 kanıt ile desteklenmektedir. PubMed’de yayımlanmış çok sayıda Randomize Kontrollü Çalışma (RCT), Schroth’un Cobb açısını ve gövde rotasyon açısını azalttığını kanıtlamıştır. Bu yüksek kanıt düzeyi, yöntemin güvenilirliğini ve uzman merkezler tarafından uygulanmasının gerekliliğini göstermektedir.
Schroth Metodunun Üç Boyutlu Düzeltme Prensipleri
Schroth, kendi omurgasındaki skolyoz deformitesini tedavi ederken, omurga eğriliğini sadece iki boyutta değil, aynı anda üç boyutta düzeltmeyi hedeflemiştir. Metod, eğrilik paternine özgü pozisyonlamalar ve özel solunum teknikleri ile omurgayı nötral pozisyona getirmeyi amaçlar.
Beş Temel Prensip:
- Otoelongasyon (Aktif Uzatma): Yerçekimi etkisini en aza indirerek omurga üzerindeki baskıyı aktif olarak azaltmak.
- Defleksiyon ve Derotasyon: Eğriliğin tam tersi yönde düzeltici hareketlerle omurgadaki rotasyonu ve yan eğriliği (rotoskoliyoz) nötralize etmek.
- Rotasyonel Açısal Solunum (RAB): Schroth’un özgün tekniği, göğüs kafesinin içbükey (konkav) tarafındaki çökmüş bölgeleri, o yöne doğru alınan nefesle üç yönde genişletme (ekspanse etme) yoluyla düzeltmeyi sağlar.
- Postürel Farkındalık: Ayna yardımıyla görsel, proprioseptif ve eksteroseptif uyarılar kullanarak hastanın duruş pozisyonu farkındalığını artırmak ve düzeltilmiş postürü bilinçaltına yerleştirmek.
- Stabilizasyon: Düzeltilmiş postürün, kuvvetlendirme ve germe egzersizleriyle kas hafızasına kazandırılması.
Schroth tedavisinin bilimsel değeri, sadece Cobb açısını azaltmakla kalmaz. 800’den fazla hastanın dahil edildiği çalışmalar, bu yoğun rehabilitasyon programının vital kapasiteyi ve kosta mobilizasyonunu artırarak, kardiyopulmoner performansı önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir.
Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi Kapsamında Skolyoz Yönetimi
Skolyoz tedavisinin kalıcı başarısı, fizyoterapist tarafından öğretilen düzeltilmiş postürün hastanın günlük yaşam aktivitelerine (oturma, yürüme, ders çalışma) eksiksiz entegre edilmesine bağlıdır. Bu bütüncül yaklaşım, aslında genel çocuk fizik tedavi prensiplerinin skolyoz gibi spesifik alanlara uygulanışının bir örneğidir. Skolyoz tedavisinde, Schroth yaklaşımı ile birlikte Klinik Pilates uygulamaları kritik bir destek sağlar. Klinik Pilates, skolyoz ve postürel kamburluk gibi durumlarda, omurgayı dik tutan derin core (çekirdek) ve antigravite kaslarının kuvvetini, dayanıklılığını ve esnekliğini artırarak postürel düzeltmenin sürdürülmesine yardımcı olur. Uzman fizyoterapist eşliğinde yapılan bu bireyselleştirilmiş uygulamalar, skolyozun ilerlemesini önlemede önemli bir rol oynar.
Skolyozda cerrahi dışı çözümlerdeki uzmanlığımız hakkında detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için Skolyoz Tedavisi hizmet sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Oyunla Fizik Tedavi: Çocuklar İçin Eğlenceli Yöntemler

Çocukların fizik tedavi sürecinde motivasyonun sürdürülmesi ve yüksek tekrarlı egzersizlerin yapılması, tedavinin başarısı için esastır. Oyun, 6 yaş öncesi çocuklar için tedavinin temel dilidir; çocuklar problemlerini ve duygularını kelimelerle ifade etmekte zorlanırken, oyun aracılığıyla hem öğrenir hem de gelişimlerini hızlandırırlar. Oyun temelli görevler, çocukların sıkılmasını engeller, motivasyonlarını artırır ve tedavinin devamlılığını garanti eder.
Terapötik Oyun Tekniklerinin Fizyoterapiye Uyarlanması
Oyun, sadece kaba motor becerileri (koşma, zıplama) değil, aynı zamanda ince motor becerileri (cımbızla nesne kaldırmak, boncuk dizmek) ve el-göz koordinasyonunu da geliştirir. Fizyoterapistler ve ergoterapistler, çocuğun terapötik hedeflerine ulaşmasını sağlamak için çeşitli oyun tekniklerini kullanır.
Kullanılan Temel Teknikler:
- Yaratıcı Hareket ve Dans: Denge ve koordinasyon sorunları olan çocuklarda, müzikal oyunlar ve yaratıcı hareketler, postural kontrolü geliştiren eğlenceli ve güvenli yollaradır.
- Bloklar ve İnşaat Oyuncakları: Bu tür aktiviteler, sadece ince motor becerileri ve kas kontrolünü değil, aynı zamanda sabır ve dikkati de artırır.
- Rol Yapma ve Kuklalar: Duygusal gelişimi desteklerken, fizyoterapide rol yapma, düzeltilmesi gereken postür veya hareket paternlerini çocuk için bir “görev” haline getirerek fonksiyonel öğrenmeyi kolaylaştırır.
- Su Terapisi (Hidroterapi): Eklem yükünü azaltarak kas kuvveti ve kardiyovasküler dayanıklılığı geliştiren, aynı zamanda çocuklar için oldukça motive edici bir yöntemdir.
- Robotik Rehabilitasyon: Yüksek teknolojili oyunlar ve sanal gerçeklik sistemleri, özellikle yürüme bozukluğu olan çocuklarda, binlerce tekrara ulaşmayı sağlayarak nöromüsküler kontrolü pekiştirir ve motivasyonu artırır.
Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi programlarında, aile ile işbirliği ve çocuğun keyif alacağı faaliyet alanlarına yönlendirilmesi esastır. Ailelerin, çocuğun çevresel stres etkenlerini azaltarak ve pozitif bir ortam yaratarak tedavi sürecine aktif katılımı, elde edilen kazanımların kalıcılığı için zorunludur.
Pediatrik Rehabilitasyonda Uzmanlık ve Multidisipliner Yaklaşım
Pediatrik rehabilitasyonun başarısı, alanında özel eğitim almış bir ekibin, çocuğun fiziki ve ruhsal büyüme dinamiğini yönetme becerisine bağlıdır.
Erişkinden Farkı ve Gelişim Odaklı Tedavi
Çocuk rehabilitasyonu, sadece mevcut bir hastalığı tedavi etmekten öte, büyüme ve gelişme sürecini optimize etmeye odaklanır. Etkili bir çocuk fizik tedavi programı, çocuğun sadece fiziki değil, aynı zamanda bilişsel ve psikososyal büyüme hedeflerini de gözetir. Bu uzmanlık dalını genel fizik tedavi ve rehabilitasyondan ayıran temel fark, çocuk hastaların dinamik gelişimsel ihtiyaçlarıdır. Tedavi hedefleri, çocuğun yaşına uygun olarak kademeli olarak belirlenir: başlangıçta baş tutma ve oturma gibi temel motor beceriler hedeflenirken, ilerleyen süreçlerde el kavraması, yürüme, sosyal beceriler ve öz bakım gibi daha karmaşık fonksiyonlara odaklanılır.
Fizyoterapist, sadece kas ve eklem hareketlerini desteklemekle kalmaz, aynı zamanda nörolojik gelişimi ve öğrenme potansiyelini de dikkate almalıdır. Bu durum, merkezin personel seçiminde ve eğitiminde pediatriye olan derin bağlılığını göstermektedir; ebeveynler, çocuklarının gelişim evrelerine uygun, dinamik bir plan alacağından emin olabilirler.
Multidisipliner Uzman Ekip
Pediatrik rehabilitasyonun karmaşık doğası, farklı tıp ve tıp dışı uzmanlıkların uyumlu çalışmasını zorunlu kılar. Ekipte fizyoterapistin yanı sıra, ergoterapist, dil ve konuşma terapisti, psikolog ve özel eğitim uzmanı bulunmalıdır.
Bu iş birliği, özellikle nörolojik tanılarda kritik önem taşır. Örneğin, Serebral Palsili bir çocukta kas spazmlarını azaltmak için ilaç tedavisi uygulanırken , fizyoterapist hareket paternlerini düzeltir, ergoterapist ise duyu bütünleme stratejileriyle çocuğun öz bakım ve günlük yaşam becerilerine uyumunu artırır. Bu entegre yaklaşım, çocuğun sadece fiziksel değil, aynı zamanda bilişsel ve psikososyal ilerlemesini de garanti eder.
İstanbul’da Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi ve Lokal Uzmanlık
İstanbul’da Erişilebilirlik ve Güven Temelli Marka İmajı
İstanbul ve çevre bölgelerde yaşayan aileler için güvenilir ve bilimsel dayanağı olan Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi merkezine erişim, uzun soluklu bir taahhüt olan rehabilitasyon sürecinde merkezi bir gerekliliktir. Kliniğimiz, kanıta dayalı tedavileri merkezi ve erişilebilir konumlarda sunarak ailelere kolaylık sağlamaktadır.
Yoğun metropol yaşamına uyum sağlamak amacıyla, merkezi konumlarda bulunan kliniğimiz, aynı zamanda İstanbul Evde Fizyoterapi gibi esnek hizmetler sunarak, ailelerin tedaviye devamlılığını sağlamaktadır. Bu hizmet, özellikle Ataşehir, Maltepe, Beşiktaş ve Sarıyer gibi merkezi ve yoğun ilçelerde yaşayan aileler için tedavi sürecini kolaylaştırmaktadır.

Skolyoz ve Duruş Bozukluklarında Klinik Pilates
Klinik Pilates, skolyoz ve postürel kamburluk gibi duruş bozukluklarının konservatif tedavisinde, Schroth yöntemini destekleyen önemli bir yöntemdir. Postür kaslarını (antigravite kasları) kuvvetlendirerek omurganın stabilitesini ve esnekliğini artırır, böylece skolyozun ilerlemesini önlemede koruyucu bir kalkan görevi görür.
Merkezimiz, uzman fizyoterapistler eşliğinde bireyselleştirilmiş Klinik Pilates programları sunmaktadır ve bu hizmeti özellikle duruş bozukluklarının sık görüldüğü, spor ve sağlık bilincinin yüksek olduğu İstanbul ilçelerinde yoğunlaştırmıştır:
- Avrupa Yakası: Beşiktaş, Şişli, Bakırköy ve Başakşehir’deki merkezlerimiz, duruş bozukluklarına erken müdahale ve koruyucu Klinik Pilates programları sunmaktadır.
- Anadolu Yakası: Kadıköy, Ataşehir ve Üsküdar’da, çocuk ve ergenlere yönelik uzman fizyoterapist eşliğinde, bireyselleştirilmiş Klinik Pilates programlarımızla hizmet veriyoruz.
Haftada en az 3 gün düzenli Klinik Pilates uygulaması, omurga rahatsızlıklarının çözülmesinde ve skolyoz gibi durumların yönetiminde etkili sonuçlar doğurmaktadır. Uzman kadromuzla sunduğumuz Klinik Pilates hizmetleri hakkında detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Geleceğe Sağlam Adımlar
Pediatrik fizik tedavi ve rehabilitasyon, çocukluk çağındaki nörolojik ve kas-iskelet sistemi bozukluklarında erken müdahale prensibiyle hareket ederek, bireyin gelecekteki fonksiyonel kapasitesini ve bağımsızlığını belirler. Gelişimsel gecikmelerden skolyoz tedavisine kadar uzanan geniş bir yelpazede, kanıta dayalı, multidisipliner yaklaşımlar (Schroth, NDT, SAFE) ve oyun temelli motivasyon stratejileri, tedavinin başarı oranını maksimize eder.
Çocuk ve Bebeklerde Fizik Tedavi süreci, uzun vadeli bir taahhüt gerektirse de, erken ve uzman bir müdahale, çocuğunuzun maksimum potansiyele ulaşma yolunda atılacak en sağlam adımı temsil eder. Çocuğunuzun gelişiminde en ufak bir şüpheniz varsa, kliniğimizle iletişime geçerek bilimsel temelli bir değerlendirme talep etmeniz önerilir. İstanbul’da güvenilir ve bilimsel destekli bir rehabilitasyon partneri arayan tüm aileler, ana sayfamız üzerinden sunduğumuz hizmetler hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirler.
Kaynaklar
- Weiss, H. R., Lenhert-Schroth, C., & Moramarco, M. (2015). Schroth Therapy, Advancements in Conservative Scoliosis Treatment. LAP Lambert Academic Publishing. (https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2802628)
- Turan, E. A., & Göktaş, Z. (2022). Riskli Bebeklerde Erken Müdahale Programları ve Yönetimi: 0–3 Yaş Riskli Bebeklerde Erken Müdahale Modeli (SAFE Yaklaşımı). Türkiye Klinikleri J Physiother Rehabil-Special Topics, 8(1), 37-43. (https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-riskli-bebeklerde-erken-mudahale-programlari-ve-yonetimi-0-3-yas-riskli-bebeklerde-erken-mudahale-modeli-safe-yaklasimi-101976.html)
- American Physical Therapy Association (APTA). (2023). Guidelines for Pediatric Physical Therapy Practice. (APTA resmi web sitesinden erişilebilir.)
- T.C. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü. Çocuk ve Ergen Sağlığı Rehberi. ((https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/saglikli-beslenme-ve-hareketli-hayat-db/Dokumanlar/Rehberler/Cocuk_ve_Ergen_Rehberi.pdf))
- World Health Organization (WHO). Developmental Milestones and Early Intervention Strategies for Children. (WHO resmi web sitesinden erişilebilir.)